Mavilikler görmüştü gözlerinde… Derinlerinde
kaybolduğu mavilikler…
Yüreğindeki heyecanların rengine boyadığı uçurtması
takılmıştı kirpiklerine...
Söyleyeceği sözler dudaklarında son bulmuştu…
Söyleyeceği sözler dudaklarında son bulmuştu…
Aksardı ayağının biri… Hiç
takılmadı aksaklığına… Yürümesi yavaştı çoğundan ama hayalleri uçardı durmadan…
Bazen yüreği ağır gelirdi beynine… Yetişemezdi hiçbir mantık silsilesi onun
haddini bilmezliklerine… Bazen Kaf Dağına çıkardı, bazen okyanusların en dibine
akardı… Kimse bilmezdi onun seyyahlığını… Herkesin yanındaymış gibi davrandı çoğu
eksik zamanlarda; oysa o kimsenin yanında olamadığının farkındaydı bu anlarda…
Dili laldı, kalemi bülbül… Ya
çizerdi ya yazar…
Her koşulda kalemiydi onun yürümesini, koşmasını, şakımasını sağlayan...
Her koşulda kalemiydi onun yürümesini, koşmasını, şakımasını sağlayan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder